Akva

EN GÜÇLÜ OLAN, EN ÇOK ÇATLAYANDIR.”

Bazı tanışmalar tesadüf değildir. Bazı hikâyeler yazılmadan önce planlanır. Ve bazı insanlar sadece seni yok etmek için girerler hayatına 

İkbal, sıradan bir günde karşı komşusunun kapısını çaldı. Elinde kurabiyeler, kalbinde yalnızca nezaket vardı. Oysa o kapının ardında açılan şey bir tanışma değil, bir senaryoydu.

Kaplan Giray, soğukkanlı, içine kapanık, geçmişi sırlarla örülü bir adamdı. Ama asıl sırrı neydi? 

Bazen hayat, perde arkasında çoktan yazılmış bir senaryoyu oynatırdı.  

Ve siz figüran olduğunuzu çok geç fark ederdiniz.

AKVA, zihnin en kuytu köşelerine inen, insan doğasının kırılganlığını sorgulatan bir psikolojik, gizemli roman.  

Kimliğin, güvenin ve gerçekle yalanın birbirine karıştığı bulanık bir hikâye.  

Adını koyamadığın bir korkunun içinden, yavaş yavaş çözülen bir bilmecenin yankısı.

Hiçbir şey göründüğü gibi olamazdı.

Çünkü bu bir tanışma değil...

Bir tuzaktı.



(Tanıtım Bülteninden)