İçime attığım kar taneleri kadar küçük şeylerin zamanla önünde durulmaz bir çığa dönüşebileceğini öğrendim. Oysa bir dağın zirvesine düşen ufacık kar taneleri gibiydi hepsi... Zamanla yuvarlanıp döndüler içimde, büyüdüler ve kocaman bir çığa dönüştüler.
Meğer her şeyi içine atmak bir felaketmiş...
Çünkü içine attıklarının altında ezilir, yorulurmuş insan.
Sen benim içime attığım her şeysin. Çocukluğum, gençliğim, alınganlığım, pişmanlığım, umudum... Sen benim hissettiklerimsin... Sen, bir daha hissedemeyeceğim tek şeysin...
Ne olurdu karşımda dursaydın şimdi? Sımsıkı sarılabilseydim boynuna, kokunu içime çekerek ağlayabilseydim omzunda... Ne olurdu küçücük bir ihtimal daha olsaydı? Keşke bunları sana söyleyebilmenin başka bir yolunu bulabilseydim.
Ne yazık ki bu mümkün değil!
İçimden bir çığlık gibi kopup gidiyor hissettiklerim... Umarım duyarsın beni, umarım hissedersin kalbimden geçenleri.
Seni her şeyden çok seviyorum.
(Tanıtım Bülteninden)
Hamur Tipi : 2. Hamur
Sayfa Sayısı : 168
Ebat : 13,5 x 19,5
İlk Baskı Yılı : 2020
Baskı Sayısı : 1. Basım
Dil : Türkçe
Bir hayat ancak bu kadar güzel anlatılabilirdi ,son nefesimizi kadar sınav içindeyiz ve hayat sırlarla dolu , muhteşem bir eser
30.11.2020
İyilik ve adalet bir gün yerını bulur. Yalanın da er yada geç mutlaka ortaya çıkma gibi bi huyu vardır ve bu hiçbir zaman küçümsenemez. Umut ise hep vardır. Bazen doğru bildiğimiz şeyler yalan, yalanlarımız ise doğru olur. Kader hep kendi oyununu oynar ve biz yaşamam dediğimiz şeylerle sınanırız. Bizi insan yapan da sınandığımız şeylerdir.
23.11.2020
Mükemmel anlatımı, sürükleyiciliği muazzam kurgusu ile elime alır almaz bırakmadan bir çırpıda okudum.
19.11.2020