server = INT06WEB04
Avrupa’nın önde gelen klasik müzik orkestraları için özel siparişle yaptığı besteleri ile bilinen Evrim Demirel’in “MAKAMSIZ” adlı albümü Kalan Müzik etiketiyle piyasaya çıktı. Albümde Hollanda’nın önemli orkestraları yer almakta, klasik müziğin bugününe dair net izlenimler edinebileceğimiz bu çalışmada Demirel’e ait güçlü bir imza karşımıza çıkıyor. Genç yaşta kendi çizgisini yakalayabilmiş, uluslararası arenada başarılı ender bestecilerimizden olan Demirel’in eserlerinde, çağdaş bir Osmanlı, Türk Müziği tınısı dikkat çekiyor. Osmanlı dönemi saz eserlerinden halk şarkılarına, mehterhaneden sufi müziğine kadar çeşitli etkilerin, çağdaş, akıcı, doğal ve anlaşılır bir dille sunumu bu albümde göze çarpan unsurlardan.
Albümde en dikkat çekici eserlerden birisi hiç kuşkusuz “Anadolu’dan Dört Halk Şarkısı”. Çin, İran, Ermenistan, Azerbeycan, Türkiye ve Hollanda’nın önde gelen müzisyenlerini bir çatı altında birleştiren Atlas Ensemble, bu faklı kültürlerin çalgılarıyla batı çalgılarını birleştirerek günün müziğindeki sınırsızlığın harika bir örneğini sunmakta.
Kudsi Ergüner (ney) Neva Özgen (kemençe) gibi alanında çok başarılı Türk müzisyenlerin de yer aldığı canlı kayıt, Avrupa’nın en prestijli konser salonlarından biri olan Amsterdam Concertgebouw’da gerçekleştirilmiş. Ney, kanun, ud, kemençe bendir gibi alışık olduğumuz çalgılar, Demirel’in müziğinde kimliklerini kaybetmeden çağdaş bir anlayışla ustaca kullanılmış.
Bütün bu yönleri ile “Makamsız” kafamızda Türk Müziği’nin geleceğine dair soru işaretleri oluşturacak gibi görünüyor...
Genç besteci Batı’nın çalgılarını Batılı olmayan çalgılarla bir arada kullanarak çok çeşitli renkler elde ediyor. Bunu, ele aldığı çeşitli öğelere dair yoğun bir entellektüel kavrayışla yapıyor ve müziğinde olağanüstü bir yenilik yakalıyor.
Rene van Peer, Eleştirmen
Yaklaşık kırk yıldır Türk bestecileri tanıyan bir besteci olarak, Evrim Demirel gibi, müzikal köklerinden, halk ezgilerini doğrudan doğruya kullanmaktan daha soyut bir biçimde yararlanabilen genç ve çok yetenekli bir Türk besteciyle karşılaşmak benim için yeni bir deneyim oldu.
Elbette, Bela Bartok’tan da bildiğimiz gibi, halk ezgilerinin doğrudan kullanımının karşı çıkılacak bir yanı yok, ancak yine Bartok’un bizlere göstermiş olduğu üzere, bestecinin, geleneksel halk müziklerine ya da herhangi bir müzikal geleneğe ait öğeleri kendi kişisel tarzı içerisinde yoğurması, bundan daha zor ama daha değerli bir iştir. Evrim’in bu yoldaki ilerleyişini büyük bir keyifle izliyorum.
Theo Lovendie, Besteci
Alıntıladığı müzikal stil ve öğeler post modern olarak adlandırılabilir, fakat bu müzik basit bir eklektik yapıdan oldukça uzak. Duygusal ve akıcı tını kümeleri çok iyi bir denge içersinde. Durağan tınılarda dahi devinimsel bir yapı bulunmakta.
Bu müzikte birbirinden uzakmış gibi görünen müzikal öğeler, bariz bir anlatımla vurgulanmadan, doğal bir şekilde, ustalıkla kaynaştırılmış.
Demirel dinleyiciye daha önce duyulmamış bir tını dünyası sunmaktadır.
Martin Greve, Müzikolog
Albüm İçeriği
1. | Anadolu'dan Dört Halk Türküsü (Atlas Ensemble) |
2. | Zeybek (Asko Ensemble) |
3. | Makamsız (Ziggurat Ensemble) |
4. | Saz Semaisi No 1 (Schoenberg Ensemble) |
5. | Alıntılar (Doelen Ensemble) |