Edebiyat okurlarının büyük katılımı ve yakın takibi ile gerçekleşen edebiyat festivalleri her yıl önemini katlıyor. Farklı türden pek çok edebiyat eserini bir araya getiren edebiyat festivallerinin bir özelliği de oldukça zengin içerikli bir söyleşi ve imza günleri takvimiyle okurların karşısına çıkarak onlarla yazarlar arasındaki mesafeyi daraltması. 7’den 70’e her yaştan okura seslenen edebiyat festivalleri sayesinde hem klasik edebiyat eserlerine dair hem de güncel edebiyat ürünlerine dair fikir edinmek, farklı açılardan yapılan değerlendirmelerine tanık olmak ve yepyeni dünyalar keşfetmek mümkün.
Ülkemize baktığımızda çok sayıda edebiyat festivaline rastlamasak da düzenlenmeye başladığı ilk günden bu yana heyecanla karşılanan ve her sene katılımcı sayısını ve içeriğini zenginleştirerek yoluna devam eden festivallerle karşılaşmak mümkün.
D&R’ın düzenli olarak gerçekleştirdiği Kitap Fuarı da bir nevi edebiyat festivali olarak göze çarpıyor. Bu sene 5. kez okuyucularla buluşan edebiyat fuarında 150.000’den fazla kitap indirimli olarak satışa sunuldu. Bazı çoksatan kitaplar da imzalı olarak sanal raflarda yerini aldı.
Kalem Telif Hakları Ajansı’nın girişimiyle 2009’dan bu yana düzenlenen İstanbul Uluslararası Edebiyat Festivali de (İTEF) edebiyat festivallerinin başında geliyor. Her yıl mayıs ayında düzenlenen ve bir hafta süren festival kapsamında ulusal ve uluslararası pek çok edebiyatçı çeşitli mekanlarda okurlarıyla bir araya gelip söyleşiler düzenliyor. Sadece yazarları değil uluslararası pek çok yayıncıyı da ağırlayan festival, edebiyat rotalarıyla okurları İstanbul içinde keyifli bir yolculuğa çıkarırken; eleştirmen, çevirmen, kitap kapağı tasarımcısı gibi edebiyat dünyasına yön veren pek çok ismi ağırladığı etkinlikler de düzenliyor.
Polisiye yazının usta kalemlerini buluşturan Kara Hafta ise 2014’ten bu yana düzenlenen ve tek bir edebiyat türünü içeren oldukça kapsamlı bir festival.
Her yıl kasım ayında ve iki günlüğüne düzenlenen festivalin komitesinde yer alan isimler arasında Türkiye’de polisiye edebiyat dendiğinde ilk akla gelen isimlerden olan ve Şeytan Ayrıntıda Gizlidir, Beyoğlu Rapsodisi, İstanbul Hatırası gibi kitapların yazarı Ahmet Ümit de yer alıyor. Dünyanın çeşitli yerlerinden gelen pek çok polisiye edebiyatı yazarını ağırlayan festival, edebiyat dünyasının en sevilen türlerinden birine dair oldukça zengin içeriğiyle ön plana çıkıyor.
Çizgi roman severleri buluşturan Istanbul Comics and Art Festival ise son yıllarda adını geniş kitlelere duyuran festivallerden biri oldu. Farklı disiplinlerden pek çok çizerin buluştuğu festival, çizgi roman atölyelerinden illüstrasyon etkinliklerine pek çok oturuma ev sahipliği yapıyor. Sergi ve açık atölyelerin de gerçekleştirildiği ve her yıl eylül ayında düzenlenen bu açık hava festivali, 2016’dan bu yana katılımcılarına eğlenceli bir deneyim fırsatı sunuyor.
Edebiyat geleneğine en çok sahip çıkan kültürlerin başında ise Britanya geliyor. Bu konuda oldukça zengin bir programa sahip adanın en meşhur festivali ise mayıs sonu, haziran başında Galler’de düzenlenen Hay Festival. Kendisiyle beraber İspanya, Danimarka, Kolombiya, Meksika ve Peru gibi ülkelerde kardeş festivallerin doğmasına da vesile olan festivalin biletleri genelde aylar öncesinden tükeniyor. Çocuk ve gençleri de kapsayan her yaş grubundan katılımcıya sayısız atölye sunan festival, tüm dünyadan pek çok önemli yazarı bir araya getiriyor.
Edinburgh’ta düzenlenen ve üç haftaya yayılan süresiyle şehri etkisi altına alan Edinburgh Kitap Festivali ise sekiz farklı salonda yaklaşık 1.000 yazarı ağırlıyor ve 800 farklı etkinliğe ev sahipliği yapıyor. Geleneksel festival alanının, ağustosun ortasına doğru çadırlarla bezendiği festival şimdiye dek Susan Sontag, Zadie Smith, Orhan Pamuk, Muriel Spark, Jonathan Safran Foer, Neil Gaiman ve Karl Ove Knausgaard gibi pek çok yıldız ismi bir araya getirdi.
Berlin’in Mitte bölgesinde gerçekleştirilen Berlin Kitap Festivali ise edebiyatın siyaset gündemiyle ve felsefeyle sıkı bağlar içinde konuşulduğu bir alan. Kültürel çeşitliliğiyle nam salmış Berlin’de yalnızca yazar sohbetlerine değil, farklı kesimlerden ve disiplinlerden insanların sunumlarına da alan açan festival, her yıl eylülün ilk haftasında başlıyor ve on bir gün sürüyor. Festivalin en önem verdiği noktalardan biri, farklı kültürlere temsil hakkı vermek ve ağırlanan yazarları bunu gözeterek seçmek. Özgün bir sese sahip genç yazarların da kendine yer bulduğu festival ayrıca grafik roman günü de gerçekleştiriyor.
Katalanların 2002’den bu yana Barcelona’da düzenlediği edebiyat festivalinin adı ise Kozmopolis. Her yıl mart ayında düzenlenen festivalin en önemli özelliği televizyon, video oyunu, grafik roman gibi popüler kültür mecralarını da edebiyatla diyalog kuran alanlar olarak görmesi. Güneydoğu Asya’nın en önemli kültürel etkinliklerinden biri konumundaki Ubud Festivali, her yıl ekim ayının sonlarında düzenleniyor ve 150’den fazla yazar, aktivist, düşünür ile sanatçıyı ağırlıyor. 2003’ten bu yana düzenlenen festivalin yanı sıra bu topraklardan çıkan bir diğer önemli festival de Zee Japur. Hindistan’ın kuzeyinde düzenlenen ve 350 bin kişilik kitleye ulaşan bu ücretsiz festival; siyasetçileri, iş dünyasının kanaat önderlerini ve insan hakları savunucularını aynı çatı altında buluşturuyor. Geleneksel edebiyattan çağdaş yazına, yemek kitaplarından bilim yapıtlarına pek çok farklı alanı kapsayan festival edebiyatın genç seslerine ve umut vadeden yazarlarına büyük önem atfediyor.