İSLAM DİNİ BİZE NE SÖYLÜYOR

İSLAM DİNİ BİZE NE SÖYLÜYOR E-Kitap Açıklaması

Bu çalışma, kesinlikle İslâm dînini eleştirme, kötüleme, karalama amaçlı değildir. Asla böyle bir hedef yoktur. Sadece, bir dağ köyünde, fakir bir ailenin ferdi olarak dünyaya gelen Ali Özdemir’in yarım asırlık ömründe din ile ilgili olarak yaptığı gözlemler ve kişisel tespitleri söz konusudur.

1968 yılında doğdum. 1980’li yıllardan beri, yani yaklaşık 38 yıldır İslâm dînini, ahlâkını, felsefesini doğru anlamaya, kavramaya çalışıyorum.

2010 - 2012 yılları arasında medyada (basında) sürekli olarak görünen 40 kadar din âliminin / hocasının / uzmanının / kanaat önderinin İslâmı nasıl anlattığını tespit etmeye çalışan 500 - 600 sayfalık bir kitap hazırlamıştım. Bu eserde A’dan Z’ye kadar isimleri olan bazı din otoritelerinin (Abdülaziz Bayındır’dan, Zekeriya Beyaz’a kadar) temel konularda neler söylediklerini aktarmaya çalışmıştım. Bu işi yaparken 2 milyon kadar eserin bulunduğu Lefkoşa’daki Yakın Doğu Üniversitesinin mükemmel kütüphânesinin veri tabanından çok istifade etmiştim.

Kitabın taslak metnini dînî konularda çok bilgisi olan birkaç eğitimci, akademisyen tanıdığıma gösterdiğimde hep şunu söylediler: “Bu kitapta din adamı olarak bilinen kişilerin İslâmî konularda ne kadar tutarsız, zıt, aykırı yorumlar, açıklamalar yaptığını ortaya çıkarmışsın. Bu eseri basarsan, başın derde girer, seni linç ederler. Düşman kazanırsın...”

O yıllarda her yere FETÖ/PDY hâkim idi. Bu yapının gerçek yüzünü ifade etmek kimsenin harcı değildi. Hemen polisler, savcılar, hakimler bir araya gelip komployu işletiyorlardı… Hukuk felç hâldeydi… Yakın çevremdeki insanlara FETÖ/PDY’nin İslâm dışı bir yapı olduğunu anlattığımda hemen, “Dinsiz, kâfir, İslâm düşmanı” suçlamalarına mâruz kalıyordum. 2015 yılından sonra aynı kişiler “Anlattıklarının tümü doğruymuş. Sana haksızlık etmişiz” dediler.

Akıl danıştığım kişilerin önerileri doğrultusunda eseri taşınabilir sabit diske kaydederek beklemeye aldım. 2013 yılında bu sabit disk, şebekedeki ânî voltaj yükselmesi nedeniyle arıza yaptı. İstanbul Mecidiyeköy’de bulunan iki bilişim firmasına diski gösterdim. İçindeki verileri kurtarmalarını istedim. Çok yüksek para talep ettikleri için vaz geçtim. Yeniden yazarım dedim. Ama bir türlü vakit bulup da konuya eğilemedim…

2018 yılına geldiğimde İslâm dînini nasıl anladığımı, ondan neler aldığımı ifade eden bir kitap / broşür hazırlama dürtüsü beni iyiden iyiye rahatsız etmeye başladı. Pek okuyan, dikkate alan olmaz ama toprağa karışmadan evvel bu işi yapayım dedim. Durumu, şu anda Aydın ilinde din bilgisi öğretmeni ve aynı zamanda kıymetli bir âlim olan H… adlı arkadaşıma açtım. “Mutlaka yazmalısın. Bunu ancak sen yapabilirsin. Biz yazarsak çok tepki çekeriz. Ama dışarıdan birisi yazarsa topluma daha faydalı olur” dedi.

Abdülaziz Bayındır, Ahmed Hulûsi, Ahmet Mahmut Ünlü (Cübbeli Ahmet Hoca), Ahmet Keleş, Ali Bardakoğlu, Bayraktar Bayraklı, Bilal Sambur, Bünyamin Erol, Caner Taslaman, Cemalnur Sargut, Cemil Kılıç, Cevat Akşit, Edip Yüksel, Emre Dorman, Haydar Baş, Hayrettin Karaman, İlhami Güler, İskender Erol Evrenosoğlu (İmam İskender Ali Mihr), Kadir Canatan, Mehmed Said Hatipoğlu, Mehmet Evkuran, Mehmet Görmez, Mehmet Okuyan, Mehmet Şevket Eygi, Mevlüt Özcan, Mustafa Öztürk, Müfit Selim Saruhan, Nihat Hatipoğlu, Recep İhsan Eliaçık, Süleyman Ateş, Şaban Ali Düzgün, Şamil Dağcı, Tayyar Altıkulaç, Yaşar Nuri Öztürk, Zekeriya Beyaz vb. gibi din bilgisi aktaran kişilerin (ulemânın) yorumları / izahatları uzun yıllardır şahsımı bunalıma sürüklemiştir. Hangisinin fikrinin tam doğru olduğuna da bir türlü kanaat getiremedim. Kimisi tam doğru gibi, kimisi hepten yanlış gibi göründü…

İnternet üzerinden yayın yapan video sitelerinden bir çok din âliminin filmlerini indirdim. Bunları çeşitli zamanlarda izledim.

Uzun yıllardır Bolu ilinde ikâmet ediyorum. Bu şehrimizde hemen hemen tüm tarikatlerin ve cemaatlerin büroları, dergâhları, mescitleri, yurtları, okulları mevcuttur. Merak edip bir çoğuna gittim. Dergilerini, kitaplarını, gazetelerini, web sitelerini karıştırdım. Hepsinin ayrı bir İslâm anlayışının olması son derece şaşırtıcı bir durum olarak aklımı karıştırdı.

Bu kitapta/broşürde bu konuları ele alma niyetim vardır. Günaha girer miyim bilmiyorum. Merak etmek, araştırmak, sorgulamak, meşveret etmek istedim.

Dile getirdiğim hususlarda yanlışım var ise iletebilirsiniz. Kitap ticârî kazanç elde etmek için değil, topluma, genç kuşaklara bir katkı yapmak için yazılmıştır.

Bu kitabın amacı insanları dinsiz, agnostik, ateist, deist yapmak değildir. Temel amaç din konusundaki cehâletimizi, vahim durumumuzu ve ne yapmamız gerektiğini sorgulamaktır.