Sınırların Piçi

Sınırların Piçi e-Kitap Açıklaması

İçine düştüğün karanlıkları, varlığının parçası olan soruları, içini eriten mutlu anları biriyle paylaşmazsan çoktan ölmüşsün gibi hissettin mi hiç? Dilin ile dinlemeye meraklı bir kulak arasındaki mesafenin, seni hayatta tutacak tek yol olduğunu düşündün mü?

Hayatını, hiç tanımadığın birine anlatacak olsan, hangi kısımlarını atlar, hangilerini anlatırdın? Kimleri o anlığına kenarda bırakır, kimleri hikâyenin yoldaşı yapardın? Tut nefesini ve düşün.

Ölüme ne kadar yakın hissetmen gerek, hayatının film şeridi gibi gözlerinin önünden geçmesi için?

Kapa bir an gözlerini,
dön hele çocukluğuna,
hayat aksın,
sen kirlenme
büyüdükçe
içindeki çocuk
ses versin hikâyene,
tutsun ellerini,
özün lekesiz kalsın.

Ne geri dönebilir ne burada kalabilirim,’ dedi ve aynı kararlı ses tonuyla devam etti… ‘Tüm benliğimle bir çıkar yol bulabilmek için çırpınıyorum. Zaman durmuyor ve ben düşündükçe, sahte bir anlayış bile göstermekten aciz insanlarla soğuk ve ölümüne ciddi gerçekler karşısında düşüncemin derinliklerinde yaşadığım monolog uzayıp gidiyor. Aklımın ‘Çok düşünme, her şey olacağına varır,’ nasihatini dinleyip anı yaşamaya ne kadar çalışsam da başka hiçbir şeye odaklanamıyorum. Hayatta bir kimse olma yolundayken, şimdi hayata muhtaç bir hiç kimseyim.’

Haberleri izliyormuş gibi bakıyordum ona. Hani çok tehlikeli şartlar altında bir yerlerden canlı yayın yapan muhabiri izlerken kapıldığı duygu var ya insanın… Evde televizyon karşısında belki bir şeyler yer, içer, sigara tüttürür, bulaşık yıkar, kumandaya uzanıp kanalı değiştirmeye üşenirsin de sonra arka planda patlama ya da doğal afet gibi beklenmedik bir dikkat uyandıracı görür birdenbire tüm dikkatini televizyona verirsin ya, söylediği son cümle o etkiyi yaratmıştı duyularım üzerinde. Onu dinlerken kendimi analiz ettiğimin farkına varır varmaz hikâyesinin kaybettiğim saniyelerini telafi edebilmek için hemen tüm gücümle ona tekrar odaklandım.