(18 Aralık 1980-New York )
Babası Ekvador asıllı bir ordu üyesi, annesi İrlanda asıllı, müziğe yetenekli olan bir ev kadını. Annesi 16 yaşındayken Gençler Senfoni Orkestrası'nda keman çalmış. Oldukça sert bir babanın etkisinde geçen çocukluğu, annesinin kendini müziğe teşvik etmesiyle renklenmiş. Genel olarak mutsuz geçen aile yaşamı, anne babasının ayrılmasıyla daha da zorlu bir hal almış. Son yılarda piyasaya çıkan çok sayıdaki genç sanatçı arasında Christina Aguilera, şarkı söyleme yeteneği ve kişiliğiyle sivriliyor. Çok çeşitli türden şarkıları olgunlukla yorumlayabilen şarkıcı şimdiden Mariah Carey, Whitney Houston ve hatta Etta James'e benzetiliyor.
Tüm bu özellikleriyle Christina, uzun ve başarılı olacağa benzeyen bir kariyerin ilk adımlarını atıyor. Ve bir çok genç yıldızın aksine, kendi yaş grubunun dışında da hayranları var. Gerçekten de bazen liseden yeni mezun olduğuna inanmak güç. Daha 5 yaşındayken "The Sound of Music" teki tüm şarkıları ezbere
... Tamamını göster
(18 Aralık 1980-New York )
Babası Ekvador asıllı bir ordu üyesi, annesi İrlanda asıllı, müziğe yetenekli olan bir ev kadını. Annesi 16 yaşındayken Gençler Senfoni Orkestrası'nda keman çalmış. Oldukça sert bir babanın etkisinde geçen çocukluğu, annesinin kendini müziğe teşvik etmesiyle renklenmiş. Genel olarak mutsuz geçen aile yaşamı, anne babasının ayrılmasıyla daha da zorlu bir hal almış. Son yılarda piyasaya çıkan çok sayıdaki genç sanatçı arasında Christina Aguilera, şarkı söyleme yeteneği ve kişiliğiyle sivriliyor. Çok çeşitli türden şarkıları olgunlukla yorumlayabilen şarkıcı şimdiden Mariah Carey, Whitney Houston ve hatta Etta James'e benzetiliyor.
Tüm bu özellikleriyle Christina, uzun ve başarılı olacağa benzeyen bir kariyerin ilk adımlarını atıyor. Ve bir çok genç yıldızın aksine, kendi yaş grubunun dışında da hayranları var. Gerçekten de bazen liseden yeni mezun olduğuna inanmak güç. Daha 5 yaşındayken "The Sound of Music" teki tüm şarkıları ezbere öğrenmişti ve bunları her fırsatta komşularına ve arkadaşlarına sergiliyordu. Fazla zaman geçmeden Christina, Pitsburgh'deki milli marş törenlerinin aranan ismi haline geldi. Aguilera'nın ilk yıldız olma girişimi ve başarısızlığı 9 yaşındayken katıldığı "Star Search" adlı bir TV pogramıydı. Kazanamadı ve yetmezmiş gibi okul arkadaşlarının da alay konusu oldu. Ancak bunlar küçük Christina'nın şarkıcılık hevesini kırmadı ve yaşı ilerledikçe müzik zevkini de geliştirerek Etta James, Billie Hoiday ve Barbra Streisand gibi yıldızlardan etkilenmeye başladı.
10 yaşında Walt Disney'in kuruluşu olan "New Mickey Mouse Club" ın seçmelerine katıldı. Iki sene sonra da boşalan bir yeri doldurmak üzere düzenlenen yeni bir seçmeye katılması için klübe çağrıldı. Bu sefer kazandı ve kendini aynı klübün üyeleri Britney Spears, Justin Timberlake, JC Chazes ('NSYNC üyesi) ve Keri Russell'la birlikte şarkı söyleyip dans ederken buldu. O günler için, "Benimle aynı hayalleri paylaşan çocuklarla birlikte olmak, büyümenin harika bir yoluydu," diyor Aguilera. Mouseketeer ( klüp üyelerine verilen ad) yıllarında Christina ünlü menajer Steve Kurtz'un dikkatini çekti. Şarkıcının ilk demosunun masrafları Kurtz tarafından üstlenildi ve RCA plak şirketinin yöneticisi Ron Fair'e gönderildi. 15 yaşındaki Christina'nın "muhteşem sesinden ve yeni filizlenen güzelliğinden" etkilenen Ron Fair, hemen bir kontrat yapmak istediğini şöyledi. Ve tam bu noktada, Christina'nın kariyerinin gerçek başlangıcı sayılabilecek olay oldu ve Fair'e Walt Disney filmi Mulan'ın "Reflection" adlı şarkısını seslendirecek genç bir yeteneğe ihtiyaç olduğu haberi geldi. Christina hemen seçmeler için Los Angeles'a gitti ve kazandı. Bunun ardından Aguilera filmin tanıtım turnelerine katıldı ve aynı zamanda RCA'yle yarım kalan kontrat anlaşmasını tamamladı. "Reflection" listelerde hızla tırmanıyordu ve gelecek yıl (1998) şarkı hem Alma ödülüne hem de "En İyi Orjinal Film Müziği" dalında Golden Globe ödülüne aday oldu.
Aguilera bu hızlı temponun içinde ilk solo albümü üzerinde çalışmaya başladı. Bu konuda hiç bir masraftan kaçınmayan plak şirketi; Diane Warren, David Frank ve Carl Strunken gibi ünlü bestecilere, 17 yaşındaki şarkıcının ses yeteneğini en iyi şekilde sergilemesini sağlayacak şarkılar sipariş verdi. Uzun çalışmaların sonucunda, albümün öncüsü olarak piyasaya çıkan "Genie in a Bottle" single'ı yaklaşık 500.000 satarak pop listelerinde 1 numaraya yerleşmekte gecikmedi. Albüm tanıtımları sırasında Aguilera sadece piano eşliğinde verdiği konserler ve katıldığı sohbet programları sayesinde hem sesini hem de kendini iyice tanıtıyor ve büyük beğeniyle karşılanıyordu. 24 Ağustos'ta piyasaya çıkan ve kendi adını taşıyan albümü kimsenin beklentisini boşa çıkarmadı. İlk haftasında 250.000 satan albüm kısa zamanda 1 numaraya yükseldi.
2001 yılında Pink; "Moulin Rouge" isimli sinema filmi için 70'lerin Patti LaBelle klasiği olan "Lady Marmalade"i, Pink, Mya ve Lil' Kim gibi ünlü isimlerle birlikte seslendirdi. Tüm dünyayla birlikte ülkemizde de büyük ilgi gören yeniden düzenleme çalışması, etkili video klibiyle de dikkat çekti. Christina Aguilera 'ya ; "MTV Yılın En İyi Videosu" ve "Yılın En İyi Film Videosu" ödüllerinin yanısıra "En İyi Pop Birlikteliği" dalında Grammy de kazandıran "Lady Marmalade", şarkıcının müzik listelerinde zirveye yükselen parçası olarak önem taşıyor.Müzik dünyasına hızlı bir giriş yapan yıldız başlangıçta hanım hanımcık giysileri ile sesini öne çıkartıyordu. Ancak " Lady Marmalade" klibi ile giderek erotizm payını arttırmaya başladı.
Artık değiştiğini, kendini bir genç kızdan çok olgun bir kadın gibi hissettiğini söyleyen Christina Aguilera'daki bu değişim o dönemde müziğine de yansıdı. Hip hop, soul, rock'n roll, pop gibi farklı türlerdeki şarkılara yer verdiği yeni albümü "Stripped" ile Christina ruhundaki ve müziğindeki değişimi sergiledi. Albümün intro'sunda Christina'nın da söylediği gibi sanatçı şarkılarıyla kendisini çırılçıplak ortaya koyuyordu.
"Genie In A Bottle", "What A Girl Wants" gibi müzik listelerinin zirvelerine yerleşen şarkılarının yer aldığı kendi ismini taşıyan ilk albümü, İspanyolca seslendirdiği şarkılarından oluşan "Mi Reflejo" ve yeni yıl şarkılarından oluşan "My Kind of Christmas" albümünlerinden sonra "Stripped", Christina hayranları tarafından uzun zamandır merakla ve heyecanla bekleniyordu. İlk albümü ile Grammy dahil, pek çok ödül kazanan, ardından İspanyolca albümü "Mi Reflejo" ile Latin dünyasında da yıldızlaşan Aguilera güzel sesi, güçlü vokalleri ve sağlam yorumu ve bu kez söz yazarı da olarak ile bir kez daha listelerin zirvesine yerlerek kendini kanıtladı.
"Teen pop"tan "adult consept"e geçiş yapan Aguilera "Stripped"te Pink'in ikinci kez doğuşuna da sebep olan "4 Non Blondes"tan Linda Perry ile çalıştı. Sanatçı, albümün ikinci single'ı olarak listelere giren "Beautiful"u da yazan Perry ile albümün dikkat çekici parçaları arasında yer alan "Make Over" ve "Cruz"un yanı sıra babası için yazdığı ve çocukluğunda şahit olduğu aile içi şiddeti anlattığı "I'm Ok" parçalarının yazılmasına da ortak oldu.
Christina, albümde iki parça dışında bütün şarkılarda co-writer olarak görev aldı ve şarkıların yazımında Perry dışında Scott Storch, Matt Morris, Steve Morales, Rob Hoffman, Glenn Ballard gibi önemli isimlerle çalıştı. Albümün prodüktörlüğünü ise sanatçı Ron Fair ile birlikte üstlenmişti. Aguilera'nın Lil Kim'le birlikte söylediği "Can't Hold Us Down" ve Alicia Keys'in aynı zamanda vokallerini de seslendirdiği kendisine ait olan "Impossible"ı albümün favori parçalarını oluşturuyordu. Bir kadın dayanışması sonucu ortaya çıkan ve Aguilera'nın hayatından izler taşıyan albüm 2002 yılının en iddialı yapımları arasında ki yerini aldı.
... Daha az göster